8 Aralık 2019 Pazar

KADIN VE ERKEK ÜZERİNE 1


Günümüzde kadın ve erkeğin toplumdaki statüsüne baktığınızda, beşinci kalite insan konumuna iteklenen kadını ve  kadın cinayetlerini görürsünüz. İncelediğinizde durumun içler acısı olduğunu aslında bu toplumda yerine göre her ferdin kurban eden ve kurban olabildiğini farkedersiniz. Bir toplum neden bu duruma düşer yada iteklenir nedir bu durumu oluşturan etmenler ?

Bunların hepsine bir tek cevap verebiliriz,”Okuyup düşünmeyen toplumlarda  yaşanan bu tür durumlar normaldir” dersek çoğu kimse bunu tasdikleyecektir.

Bir de olayın özüne bakalım; daha yakın zamanda bitti sayılır, Muhteşem yüzyıl, kadın savaşları ve kadının kadına yaptığı kötülüğü kimsenin yapamadığı ilişkiler,entrikalar, bunlar sadece yansıtılanlar, yansımayanlar ve bilmediklerimiz. Netice de olaya çok geniş açı bakmak lazım, evren kadın ve erkeğe farklı biyolojik yapılar vererek yönlendirmesini yapmış olmakla beraber, yinede bu yönlendirmeyi yanlış anlayıp/ anlatıp/yönlendirenler vardır, var olmaya devam edecektir.

İnsan doğurmak ve onu büyütmek gibi kutsal bir görevi yerine getiren kadınlar, kendilerini aşağılayıp kötü duruma sokan/ sokmaya çalışan / döven/ söven/öldüren/ yaralayan/ sakat  bırakan erkekleri de yetiştiren kadınlar, paradoksun muhteşemliğine bakın…
Bugün toplumların kendi içlerinde yaşadığı problemlerin, kadın erkek ayırd etmiyorum, hepsinde bu yanlış aidiyete sarılmaların etkisi vardır. Yani ben kadınım… yada ben erkeğim… Nedir kadınlık ve erkeklik sınır mı koyacağız tanımlara, kalıba mı dökeceğiz tanımları ? iyi karekter özellikleri erkeklerin kötüler kadınların mı ? yada tersimi söz konusu, bu kendimizi sınırlamaktan/ kandırmaktan başka bir işe yaramaz. Doğrusu kadın yada erkek kimlik ve kişiliğini almadan insan kimliği ve kişiliğini almak , hatta iyi insan olmak çabası gerekir.

Günümüze kadar kadın ve erkek hakkında yapıla gelen dinsel yönlendirmeler artık yetersiz kalmaktadır,  yada yanlış yorumlarla ruhsal cinayetler işlenmektedir. İkibin üçbin sene önce insan aklı ve algısı bir çok konuda şimdinin çok gerisindeydi, din ehveni şer yaklaşımıyla belki insanlara yol gösteriyordu, ancak şimdi bence yetersiz kalmaktadır. Aklı evvel softalara bakarsanız kadını bir cinsel obje, çocuk doğurma makinası, erkeğin zevk hizmetkarı gibi görmektedirler, erkek se statü olarak daha üst seviyede görünmekle beraber  aslında harbi zavallıdır, ömrü bir hilal uğruna ne güneşler batıyor misali geçmektedir. Neticede yok birbirimizden farkımız, algıları doğru yerlere yerleştirip değerlendirmeyi ona göre yapmak lazım.

Kadın erkeğin cinsel objesi olduğu kadar, erkekte kadının cinsel objesidir, zevk hizmetkarlığı karşılıklıdır, kadın fizyonomik olarak doğurganlık özelliği ile erkekten bir adım öndedir ancak tohum olmadan doğum da olmamaktadır, kadının hamilelik döneminde erkekte fazlasıyla sorumluluk yüklenmektedir. Kadın da  ve erkek te karşıt cins olarak birbirini tamamlamak adına birilerini bulabilirler ancak önemli olan birbirini bulmaktır.

Son atmış senede ki yapılmış filmlerle ve izletilen dizilerle topluma iyi insan / iyi kadın / iyi erkek olmaktan çok paranın gücü öğretilmiştir, eğitimler de yetersiz kalınca medeniyetin ne olduğunu öğrenmek ve medeniyete sarılmak/ geliştirmek yerine insanlar paraya/güce  sarılmaya başlamışlardır. Toplum doğruyu tanımlamak yerine tavşana kaç, tazıya tut deme kolaylığına sarılmıştır.

Bugün cinayete kurban giden kadınlar kadar cinayeti işleyenlerde kurbandır, gelişmiş toplumlarda kurban eden neden böyle bir toplumsal hata yaptı diye detaylı bir şekilde etüt edilir ve ona göre toplumu bu tür suçlardan caydırıcı  cezalara çarptırılırlar, bunların cezai ehliyetleri incelenip psikolojik durumları tedavi edilirken bizde böyle bir durum söz konusu bile değildir.

Kurbanla,  kurban edeni ve bunun seyircisi olanlar olarak (kabul edersiniz/ etmezsiniz) hepimiz hastayız. Eğer kendi kendimizin doktoru olmazsak kimsenin de bizi tedavi edeceği yoktur.